Polonya, 15 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimlerin ardından, tarihinin en belirsiz dönemlerinden birini yaşıyor. Ülke, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın gölgesinde, ulusal güvenliğinin yanı sıra ekonomik istikrarı da etkileyen seçim sürecine tanıklık ediyor. İkinci tur seçimleri, 4 Kasım 2023 tarihinde yapılacak ve ülkenin siyasi geleceğini şekillendirecek önemli bir dönemeç olacağı düşünülüyor. Anketlerdeki ön görüler ve siyasi partilerin tutumları, bu seçimlerin sonucunu büyük ölçüde belirleyecektir.
Rusya-Ukrayna Savaşı, Polonya'yı çeşitli açılardan etkileyerek seçim atmosferini şekillendirdi. Savaşın başından bu yana Polonya, Ukrayna'ya yönelik ciddi bir destek sağladı ve bu durum, hem uluslararası imajını güçlendirdi hem de iç politikada önemli bir tema haline geldi. Polonya hükümeti, savaş nedeniyle ortaya çıkan mülteci krizi ve artan enerji fiyatları gibi sorunlarla karşılaşırken, iyi yönetilen bir kriz stratejisi izlemeye çalıştı. Ancak bu durum, hükümetin popülaritesini yıllar içinde dalgalandırdı ve muhalefetin iktidar partisi PİS'e yönelik eleştirilerini artırdı.
Polonya'da iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi (PİS) ve ana muhalefet partisi Koalisyon İttifakı (PO) arasında süren siyasi çekişmeler, geçtiğimiz günlerde daha da belirgin hale geldi. Seçim sürecinin en önemli konularından biri, ülkenin enerji güvenliği ve ekonomik istikrarı oldu. Ukrayna savaşının getirdiği belirsizliklerle, enerji fiyatlarının artması ve bu durumun hanelere yansıması, seçmenlerin kararlarını etkileyecek önemli faktörler arasında yer alıyor. Ayrıca, mülteci kabulü ve entegrasyonu konusunda yaşanan zorluklar, halkın gündeminde kalmaya devam ediyor.
Bir diğer önemli konu ise, seçim sonrası oluşacak parlamentonun Avrupa Birliği'ndeki rolü ve özellikle mülteci politikası gibi konulardaki tutumları. Hem PİS hem de PO, Avrupa Birliği ile ilişkilerde nasıl bir yol izleyecekleri konusunda farklı vizyonlara sahip. Bu durum, seçmenlerin uluslararası aktörler ile olan ilişkiler konusundaki kaygılarını artırıyor.
Sonuç olarak, Polonya'daki ikinci tur seçimleri, sadece ülke içindeki siyasi dinamikleri değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve ekonomi gibi bir dizi kritik konuyu da kapsayan büyük bir boykot ve etkileşim sürecinin parçası olarak değerlendiriliyor. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın yarattığı belirsizlik, Polonya'nın siyasi geleceğini de şekillendireceği kesin gibi görünüyor. 4 Kasım'da yapılacak olan bu seçimler, sadece Polonya halkı için değil, tüm Avrupa için önemli sonuçlar doğurabilecek bir dönemeç olarak öne çıkıyor.